TMS Tedavisi Güvenli mi? Bilmeniz Gereken Olası Etkiler
Transkraniyal Manyetik Stimülasyon (TMS), son dönemlerde özellikle tedaviye dirençli depresyon başta olmak üzere farklı psikiyatrik ve nörolojik problemlerin tedavisinde umut veren bir teknik olarak ön plana çıkmaktadır. Beynin belli bölgelerine manyetik atışlar yaparak nöronal aktiviteyi modüle etme prensibine dayanan bu girişimsel olmayan tedavi, hastalar ve yakıları tarafından ilgiyle karşılansa da akıllardaki en yaygın sorulardan bir tanesi “TMS tedavisi güvenli mi?” olur. Bu rehber, TMS tedavisinin güvenilirliğini, olası yan etkilerini, kimler için risk taşıyabileceğini ve tedavi hakkındaki yanılgıları bilimsel veriler ışığında sizlere detaylı bilgi verir.
İçindekiler
ToggleTMS Tedavisi Güvenli midir?
TMS tedavisinin güvenilirliği noktasında en önemli unsurlardan biri, dünya çapında saygın sağlık otoriteleri tarafınca onaylanmış olmasıdır. ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), TMS tedavisini ilk defa 2008 yılında majör depresif bozukluk tedavisi için onaylamıştır. O zamanda günümüze dek, OKB, migren ağrısı gibi farklı rahatsızlıkla için de onaylar zenginleştirilmiştir. Örneğin, FDA’nın MDB için Rtms onayı, bu tedavinin güvenlik ve etkinlik profiliyle ilgili detaylı klinik uygulamalarının bir sonucudur. (George, M.S., & Post, R.M., 2011, AJP; FDA, 2008).
TMS tedavisinin yan etki profili, özellikle antidepresan ilaçlar ya da Elektrokonvülsif Terapi gibi diğer tedavi teknikleriyle kıyaslandığında çoğunlukla daha hafiftir. Antidepresan ilaçların sistematik yan etkileri TMS tedavisinde görülmez çünkü TMS direkt beyindeki hedeflenen yere odaklanır. Bir meta-analiz, TMS tedavisi alan hastaların plasebo grubuna nazaran tedaviyi bırakma ihtimallerinin anlamlı derece farklı olmadığını, bunun da tedavinin iyi bir şekilde tolere edildiğini gösterdiğini vurgulamıştır. (Brunoni, A.R. et al., 2017, JAMA Psychiatry).
TMS tedavisi, muhakkak donanımlı, eğitimli ve tecrübeli bir uzman hekim tarafından, uygun teçhizata sahip bir klinikte uygulanmalıdır. Uygulamadan önce hastanın ayrıntılı tıbbi hikayesi alınır, psikiyatrik muayenesi yapılır ve tedaviye uygunluğu değerlendirilir. Bu özenli yaklaşım, olası durumları en az seviyeye indirir. Doç. Dr. Abdullah Bolu’nun kliniğinde hasta güvenliği her daim en öncelikli konudur. Bu doğrultuda TMS güvenli mi sorusuna verilebilecek cevap, uygun şartlarda ve uzman kontrolünde uygulandığı zaman “evet, büyük oranda güvenlidir” olacaktır.
TMS Tedavisinin Yaygın Yan Etkileri Nelerdir?
TMS tedavisi çoğunlukla iyi tolere edilmekle beraber, bazı hafif ve geçişi yan etkiler gözlenebilir. Bu TMS tedavisi yan etkileri çoğunlukla tedavini başlangıcında ortaya çıkar ve terapiler ilerledikçe azalır ya da tamamıyla kaybolur. Geçici baş ağrısı, en çok görülen yan etkidir. Hastaların ortalama %10-30’unda gözlenebilir ve çoğunlukla hafif ile orta şiddettedir. Bu ağrı, kafa derisi kaslarının uyarılması ya da manyetik alana adaptasyon süreciyle alakalıdır. (Rossi, S. et al., 2021, Clinical Neurophysiology). Bir hasta, ilk TMS seansının ardından hafif bir baş ağrısı yaşadığını fakat diğer seanslarda bu ağrının belirgin şekilde azaldığını ve ardından hiç hissetmediğini bildirebilir.
Manyetik bobinin kafa derisine temas ettiği yerde, seans esnasında ya da hemen ardından hafif bir karıncalanma, seğirme ya da rahatsızlık hissiyatı oluşabilir. Bu durum, hasta derisindeki sinir uçlarının uyarılmasından dolayı oluşur ve çoğunlukla birkaç saat içerisinde kaybolur. Bunun yanı sıra manyetik darbeler üretilirken cihazdan tıklama sesleri duyulabilir. Bu sesler bazı hastalar için rahatsız edici olabilir. Bundan dolayı, seans esnasında çoğunlukla kulak tıkacı kullanılması tavsiye edilir.
Nadir Görülen Ancak Bilinmesi Gereken Yan Etkiler
TMS tedavisinin ciddi yan etkileri son derece nadirdir. Fakat potansiyel tehlikelerin bilinmesi önemlidir. TMS tedavisinin en önemli potansiyel yan etkisi epileptik nöbete sebep olma riskidir. Fakat bu risk oldukça düşüktür. Uluslararası güvenlik rehberlerine göre, uygun protokoller ve hasta tercihi ile bu risk ortalama %0,01 ile %0,1 arasında değişir. (Rossi, S. et al., 2009, Archives of General Psychiatry; Rossi, S. et al., 2021, Clinical Neurophysiology). Bu olasılık, bazı antidepresan ilaçların nöbet eşiğini düşürme durumuyla kıyaslanabilir ya da daha düşüktür.
Nöbet riskini en aza indirmek için tedaviden önce hastanın epilepsi geçmişi, kafa travması öyküsü, nöbet eşiğini azaltabilecek ilaç kullanımı gibi unsurlar dikkatle sorgulanır. Stimülasyon parametreleri güvenlik limitleri içerisinde ayarlanır. Analizlerde bildirilen nöbet vakalarının büyük bir kısmı, erken dönem TMS çalışmalarında ya da güvenlik standartlarına uyulmayan durumlarda gözlemlenmiştir. Bu bilgiler doğrultusunda, TMS tedavisi zararlı mı riski taşıyan kişiler için, nöbet gibi ciddi durumların oldukça düşük olduğu vurgulanmalıdır.

TMS Tedavisi Kimler İçin Riskli Olabilir?
TMS tedavisi herkes için uygun olmayabilir. Bazı durumlar tedavinin uygulanmasını tehlikeli bir hale getirebilir ya da kesinlikle önlenmesini gerektirebilir. TMS tedavisi riskli mi sorusu bu grup adına özellikle önemlidir.
- Beyin İçinde Metal İmplantı Olan Bireyler: Manyetik bölgede etkileşime girebilecek metal parçaların baş ya da boyun bölgesinde bulunması TMS için kesin bir zarardır. Bu metaller manyetik alan etkisiyle ısınabilir ya da yerinde oynayabilir.
- Epilepsi Hastaları: Aktif ya da eskiden kontrolsüz epilepsi geçmişi olan kişilerde TMS, nöbet tehlikesini artırabileceği için çoğunlukla uygulanmaz ya da çok dikkatli bir tehlike-yarar değerlendirmesinin ardından özel protokollerde uygulanabilir.
- Kalp Pili (Pacemaker) ya da Koklear İmplant Taşıyanlar: Bu tarz elektronik cihazlar, TMS cihazının ürettiği güçlü manyetik alanlardan etkilenir ve arızalanabilir.
- Hamilelik Dönemindeki Bireyler: Transkraniyal Manyetik Uyarım (TMS), hamilelik sürecinde antidepresan tedavisine alternatif olarak değerlendirilebilecek, vücuda herhangi bir girişim yapılmadan uygulanan bir tedavi seçeneğidir. TMS’nin fetüs üzerindeki uzun vadeli etkilerine dair veri henüz sınırlı olmakla birlikte, mevcut çalışmalar, antidepresanlara kıyasla anne ve bebek için daha az riskli bir seçenek olabileceğini göstermektedir. Özellikle ağır depresyon vakalarında, annenin ruhsal durumu hem kendisi hem de bebeği için ciddi risk oluşturuyorsa, TMS tedavisi multidisipliner bir ekip kararı ve psikiyatrist gözetimi altında düşünülebilir. Bazı araştırmalarda, hamile kadınlarda TMS uygulamasının olumlu sonuçlar verdiği ve ciddi bir yan etkiye rastlanmadığı bildirilmiştir. Yine de bu alandaki bilimsel veriler sınırlı olduğu için, her vaka ayrı değerlendirilmelidir.
Kim DR, Epperson CN, Paré E, Gonzalez JM, Parry BL. Transcranial Magnetic Stimulation for the Treatment of Major Depressive Disorder During Pregnancy. Am J Psychiatry. 2011;168(8):768–775.
Hett D, Pearlstein T. Treating Depression During Pregnancy: The Role of Non-Invasive Brain Stimulation. Curr Psychiatry Rep. 2020;22(7):35.
TMS Tedavisinin Güvenli Olmadığına Dair Yanılgılar
TMS tedavisi ile ilgili bazı yanlış yargılar ve endişeler vardır. Bu yanılgıların giderilmesi, hastaların tedaviye daha bilinçli yaklaşmasına destek olur. TMS tedavisi zararlı mı sorusunun altında yatan en büyük endişelerden bir tanesi, beyne fiziksel bir zarar verip vermediğidir. TMS non-invaziv bir tekniktir. Yani cerrahi bir kesi ya da elektrot yerleştirme gibi uygulamaları içermez. Manyetik darbeler, kafatası üzerinden geçerek beyin dokusunda hedeflenen yerdeki nöronları uyarır ya da inhibe eder. Yapılan araştırmalarda, TMS’nin doğru uygulandığında beyin hücrelerinde yapısal bir deformasyona, lezyona ya da kalıcı negatif farklılıklara sebep olmadığı görülmüştür. (Wassermann, E.M., & Lisanby, S.H., 2001, Clinical Neurophysiology).
TMS, halk arasında şok tedavisi olarak da bilinen Elektrokonvülsif Terapi ile karıştırılır. Fakat bu iki tedavi tekniği birbirinden farklıdır. EKT, genel anestezi altında, beyne elektrik akımı verilerek kontrollü bir nöbet oluşturulması prensibine dayanır. TMS ise anestezi gerektirmez, uyanıkken uygulanır ve nöbet oluşturma hedefi taşımaz. EKT’ye nazaran, TMS tedavisi esnasında ya da sonrasında bilinç kaybı yaşanmaz. Hastalar terapi süresince uyanık ve bilinçlidir. En önemlisi de, TMS tedavisinin kalıcı hafıza kaybı yaşattığına dair bir kanıt yoktur. TMS sonrası yaşam kalitesinde hafıza problemleri beklenmez.
Aynı zamanda uzun süreli takip çalışmaları ve görüntüleme yöntemleri kullanılarak yapılan araştırmalar, standart TMS protokollerinin sinir hücrelerinde herhangi bir fiziksel hasara ya da küçülmeye sebep olmadığını doğrulamıştır. Manyetik stimülasyonun etkileri daha çok nöronal plastisiteyi, yani beyin hücrelerinin bağlantılarını ve fonksiyonlarını düzenlemeyi amaçlar.
TMS Tedavisinden Kimler Faydalanabilir?
TMS tedavisi, özellikle belli hasta grupları için değerli bir tedavi alternatifi sunar.
- İlaç Tedavisine Dirençli Depresyon Hastaları: Majör depresif bozukluğu olan hastaların ortalama %20-30’u, en az iki farklı antidepresan ilacı yeterli doz ve sürede kullanmalarına karşın yanıt alamamaktadır. (Rush, A.J. et al., 2006, Am J Psychiatry – STAR*D çalışması). TMS, bu tedaviye direnç depresyon grubunda FDA onaylı bir tedavi alternatifidir ve anlamlı iyileşmeler sağlar.
- Doğal ve İnvazif Olmayan Tedavi Arayışında Olanlar: İlaç almak isteyemeyen ya da ilaçların yan etkilerinden çekinen kişiler için TMS, vücuda kimyasal bir madde almadan, direkt beyin aktivitesini amaçlayan bir tekniktir.
- İlaç Yan Etkilerinden Kaçınmak İsteyen Bireyler: Özellikle antidepresanların cinsel işlev bozukluğu, kilo alma, uyku durumu gibi yan etkilerinden şikayetçi olan ya da bu tarz etkilerden korkan hastalar için TMS, yan etki profili daha düşük bir seçenek sunar.

Ankara’da TMS Tedavisi: Dr. Abdullah Bolu ile Güvenli Süreç
TMS (Transkraniyal Manyetik Stimülasyon) tedavisi, özellikle ilaç tedavisine dirençli depresyon başta olmak üzere birçok psikiyatrik rahatsızlıkta umut vadeden, modern ve non-invaziv bir yöntem olarak dikkat çekmektedir. Ankara’da Psikiyatri alanında uzman bir hekim arayışında olan bireyler için Doç. Dr. Abdullah Bolu Kliniği, güvenli, bilimsel temellere dayalı ve kişiye özel bir tedavi süreci sunmaktadır.
Her hasta, tedaviye başlamadan önce Doç. Dr. Bolu tarafından detaylı bir psikiyatrik değerlendirmeye alınır. Bu süreçte hastanın tıbbi geçmişi, semptomlarının şiddeti, daha önceki tedavi deneyimleri ve kişisel ihtiyaçları kapsamlı şekilde analiz edilir. Bu bilgiler ışığında bireye özel bir TMS tedavi planı oluşturulur.
Tedavi süreci boyunca olası yan etkiler yakından takip edilir. Hastanın seanslara verdiği tepkiler ve geri bildirimleri doğrultusunda stimülasyon parametreleri gerektiğinde hassasiyetle yeniden ayarlanır. Bu titiz yaklaşım, tedavinin başarısını artırırken olası riskleri de minimuma indirir.
Kliniğimizde, uluslararası standartlara uygun en yeni nesil TMS cihazları kullanılmakta; uygulamalar, deneyimli sağlık profesyonelleri eşliğinde özenle gerçekleştirilmektedir. Seanslar boyunca hasta konforu, mahremiyeti ve güvenliği en üst düzeyde korunur.
Ankara’da TMS tedavisi konusunda doğru bir adım atmak isteyen bireyler için Doç. Dr. Abdullah Bolu, akademik bilgisi, uzun yıllara dayanan klinik deneyimi ve bütüncül bakış açısıyla öne çıkmaktadır.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
TMS tedavisi beyin fonksiyonlarına zarar verir mi?
Hayır, uygun standartlarla ve uzman kontrolünde uygulandı zaman TMS tedavisi beyin işlevlerine ya da formuna zarar vermez. Tam tersi, bozulmuş beyin aktivitesini düzenleyerek iyileşmeye destek olması amaçlanır.
TMS seansları sonrasında işe dönebilir miyim?
Evet, TMS ayakta tedavi yöntemidir ve anesteziye ihtiyaç duymaz. Pek çok hasta, seanstan hemen sonra günlük aktivitelerine ve işlerine geri dönebilir. TMS ardından yaşam çoğunlukla normal düzeyinde devam eder.
TMS tedavisi bağımlılık yapar mı?
Hayır, TMS tedavisi ilaçsız bir tekniktir ve bağımlılık yapma durumu bulunmamaktadır.
Tedavi sırasında veya sonrasında ağrı hissedilir mi?
Tedavi esnasında bazı hastalar kafa derisinde hafif bir rahatsızlık, karıncalanma ya da hafif baş ağrısı hissedebilir. Bu etkiler çoğunlukla geçicidir ve tolere edilebilir bir seviyededir. Şiddetli ağrı beklenmez.
TMS herkes için güvenli mi?
TMS genel olarak güvenli bir tedavi olmakla beraber, beyinde metal implantı olanlar, epilepsi hastaları ya da kalp pili taşıyanlar gibi bazı özel durumlar için uygun değildir. Ayrıntılı bir doktor incelemesi şarttır.
TMS tedavisi Güvenli mi sorunun cevabı, uygun hasta tercihi, doğru uygulama standartları ve uzman hekim tarafından gerçekleştirildiği zaman, TMS tedavisinin ciddi problemlerinin olmadığı, aksine pek çok psikiyatrik rahatsızlık için güvenli ve etkili bir tedavi alternatifi olduğudur. Olası yan etkiler çoğunlukla hafif ve geçicidir. Transkraniyal manyetik stimülasyon etkileri üzerine yapılan bilimsel çalışmalar, bu tedavini potansiyelini ve güvenilirliğini destekler.
